9 Mayıs 2014 Cuma

 Bebek Poposu İçin Pamuk Hazırlama
     
      Ben oldum olası bebek cildine ıslak mendil kullanmaya karşıyım. Ne kadar ph'ını ayarlasalar da, alkolsuz ve antialerjenik deseler de bu ıslak mendiller bana itici geliyor doğrusu. Biz ıslak mendilleri bebeğin kustuğu yerleri temizlemek için, ilk müdahale malzemesi olarak kullanıyoruz.
     Doğum çantası hazırlıklarında da bahsetmiştim, bebeğimin poposunu temizlemek için pamukları kesip ıslatarak ve de kilitli poşete koyarak hazır bulunduruyorum.
     Aslında burada paylaşmayı hiç düşünmemiştim. Sonra bir arkadaşım bebeğinin poposunu makyaj pamuğuyla sildiğini söyleyince ona benim nasıl yaptığımı anlattım. Neden blogumda da paylaşmayayım ki diye düşünerek buraya yazmaya karar verdim. Şimdi resimleri ile nasıl hazırladığımı anlatacağım. Belki böylece birilerine faydam dokunur. 

    1.) Bize lazım olan sadece iyi kesen bir makas, bir paket pamuk,kaynatılıp soğutulmuş su, ve de ıslattığımız pamukları koymak için kilitli poşet...


      2.)Önce pamuğu ortasından dikine ikiye bölecek şekilde kesiyorum.


       3.)Elde ettiğim  uzunlamasına iki parçayı üst üste koyarak kare şeklinde parçalar kesiyorum. Tüm paketi bu şekilde keserek kesme işlemini bitiriyorum.


        4.)Kestiğim pamuklardan avucuma sığdırabilecek kadarını alıp lavaboda kaynatıp soğuttuğum suyla ıslatıyorum.İyice sıkarak suyunun fazlasını akıtıyorum. Burası önemli, çünkü eğer çok ıslak bırakırsanız bebeğinizin poposu pişik olabilir
.

            5.)Islatarak hazırladıklarımı kilitli poşete koyuyorum. Böylece bir yere giderken çantaya gönül rahatlığıyla koyuyorum. Kullanırken yukarıdaki resimde görüldüğü gibi ince katlar halinde ayrılıyor. Islak mendile kıyasla hem daha ekonomik, hem daha sağlıklı...
         
''BAHAR'' Sen Ne Güzel Bir Şeysin!

      Dün bebeğimizin aşısı için dışarı çıktık. Dönerken salına salına yürüyerek eve döndük miniğimle. Malum evde biri 3 aylık biri 23 aylık iki bebek olunca üstelik havalar da genelde yağışlı olunca dışarı çıkmak biraz güç oluyor. 
     Dün eve dönüşte ''Tüh yaa bu sene baharı evde geçirdim resmen.'' diye hayıflanırken buldum kendimi.
     Ben tüm mevsimleri ayrı ayrı severim. Kışı ağaçların gelin olmuş  halleriyle(kar yağınca ''ağaçlar gelin oldu'' derim ben...), giymeyi çok sevdiğim çizmeleriyle, yorgana sarılıp uyumasıyla, sıcak bir şeyler içtiğimde içimin de ısınmasıyla severim . Sonbaharı daldan düşen sarılı-kırmızılı yapraklarıyla, yapraklara basınca çıkan hışırtılı sesiyle, rüzgarıyla, yağmuruyla severim. Yazı güneşiyle, kemiklerime işleyen sıcağıyla, bol bol yediğimiz dondurmasıyla, akşam yaptığımız yürüyüşleriyle severim. Ya baharı...
     Baharı ayrı severim. Sanki doğayla birlikte her şey canlanıverir , renkleniverir birden.. Sabah kuş cıvıltılarıyla uyanmak bana cennetteymişim gibi hissettirir. Ağaçların tomurcuklanıp çiçek açmalarını dört gözle beklerim. Çocukluğumdan beri çiçeklerin her çeşidine bayılırım. Her bir çiçeğe baktıkça ''ALLAH'ım ne de güzel yaratmışsın.'' demekten kendimi alamam. Her şeyin çiçeklisini severim.Hele erguvanların görselliği beni bitirir. Ah İSTANBUL baharda ne de güzel olur.Şimdi her yer lalelerle süslenmiştir.Bu baharda gitmek nasip değilmiş. Ha bir de bahar deyince oğlum s.eymenin de çok sevdiği çilek unutulmamalıdır. Allahım o ne güzel kokan, leziz bir meyvedir. İnsanın yedikçe yiyesi gelir.
      Nerede bir çiçek görsem hemen resmini çekerim. İşte dün de öyle oldu. Aşıdan dönerken bir sürü resim çektim yine. Şimdi sizi o resimler ve de daha önce çektiklerimle baş başa bırakıyorum.

      Güller favori çiçeklerim. Gerçi çiçek olup da favorim olmayan çiçek de yok sanırım :)) Güllerin tamamı benim oturduğum mahallenin park ve bahçelerinden...






        Bu resimler de benim oturduğum semt olan Subayevleri'nin park ve bahçelerinden...








              Ortancalar... .Bu resimleri İstanbul'da annemlerle boğaz turu yaparken duraklayıp yemek  yediğimiz Anadolu Kavağı'nda çekmiştim. Ne güzel bir gündü....





      Bu erguvan ve çiçekli ağaç resimleri TAİ lojmanları'nda çekildi. Fatoş'umu  ziyarete gittikçe çekmiştim geçen yıllarda. İlk ve sonbaharda orası pek güzel olur.






   
      Hmmmm...Çilek... Baharın en güzel yanlarından biri. Bu resimler Rize'den, köyden. Geçtiğimiz yıllarda Ayşe teyzemiz küçük bir çilek bahçesi yapmıştı. İlk resimdeki minik olanlar dağ çileği... 





     Bu güzelim çilekleri ise dün akşam Adem Eniştemiz manavdan alıp getirmiş. Birlikte afiyetle yedik. Aksam florasan ışığıyla renkleri bi tuhaf çıkmış ama hem görüntüleri hem lezzetleri harikaydı.
                     


     Bu resimleri ise (sanırım üç hafta önceydi) Aysun ve Dursun Ali'yle gittiğimiz Gölbaşı pikniğinde çekmiştim.Böylece yılın ilk pikniğini de yapmış olduk.Hava bi açtı bi kapandı ama yine de çok güzeldi.



















Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...